300-sanatci-bir-konserde-1601161200_m2

300 sanatçı bir konserde

Anadolu’nun sesinin peşine düşen 28 yaşındaki Antalyalı Müzik Öğretmeni Emre Dayıoğlu, 5 yıldır sürdürdüğü derleme çalışmalasıyla 300’den fazla sanatçının sesi ve sözünü kayıt altına alarak bu köklü kültürün geleceğe aktarılmasına büyük bir katkı sağladı. Dayıoğlu’nun öncülüğünde başlayan ‘Halk Sanatçıları Konserleri’nin bu ayki durağı ise Kaş ilçesindeki bir Fen Lisesi. Sipsiden Üçtelli’ye, Iklığ’dan Hegit’e binlerce yılık geçmişe sahip halk müziği enstümanlarının sesini ‘söze’ dönüştüren gerçek ustalar 18 Ocak’ta benzersiz bir konsere hazırlanıyor.

delbek
delbek

ÇOCUKKEN KULAĞINA ÇALINAN SESLERİN PEŞİNE DÜŞEN ÖĞRETMEN

Emre Dayıoğlu, 28 yaşında genç bir müzik öğretmeni. Antalya’da doğan Dayıoğlu’nun memleketi, Kaş ilçesi. Batı Torosların önemli zirvelerinden birine ev sahipliği yapan Akdağ’ın batı yamaçlarından Eşen Havzası’na uzanan yamaçlara kurulu; dağları bal, düzleri yağ akan bir köy olan Üzümlü kökenli olan Dayıoğlu, çocukluğunda kulağına çalınan seslerin izini süren bir rota çizmiş kendine. Daha ilkokul yıllarında bağlama ile tanışan Dayıoğlu, lise döneminde ‘elle saz çalma’ tekniğini öğrenmeye başlamış. Bu teknik, Dayıoğlu’nun Teke Yöresi olarak adlandırılan bölgenin özgün sazlarından biri olan ‘Üçtelli’ ile tanışmasını sağlamış ve gerçek ustalardan bu sazın sırlarını öğrenmiş. Bu arada üniversite eğitimi tercihini de müzikten yana kullanan Dayıoğlu, Teke Yöresi’nin kalbi sayılan ve halk müziği icracılarının halen varlığını sürdürdüğü Burdur’daki Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde Müzik Öğretmenliği Bölümünü bitirmiş. Müzik eğitimini kendisine yaşam biçimi olarak seçen Dayıoğlu, bir yandan aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini sürdürürken, bir yandan da Kaş’ın Turan Erdoğan Yılmaz Fen Lisesi’nde müzik öğretmenliği yapıyor.

emre dayıoğlu
emre dayıoğlu

‘KENTLERDE YOZLAŞAN MÜZİK KÜLTÜRÜ KÖYLERDE HALA YAŞIYOR’

Ancak Dayıoğlu’nu sıra dışı kılan asıl konu, binlerce yıldır dışa kapalı bir yaşam süren kırsal insanının, bozulmadan günümüze kadar ulaşan öz müziğini sıkışıp kaldığı alandan çıkartarak geniş kitlelere ulaştıran derleme çalışmaları. 2011-2015 yılları arasında, Teke Yöresi’nde çok sayıda yerel sanatçıyla derleme çalışması yapan Emre Dayıoğlu, özellikle köylerdeki araştırmalardan çok etkilendiğini söylüyor. Dayıoğlu’na göre kentlerde yozlaşan müzik kültürü köylerde halen varlığını sürdürüyor.

Selami Çiftçi
Selami Çiftçi

YAYLA SAHİL UNUTULAN MÜZİKLER ‘TEKE TRİO’ İLE YENİDEN CANLANDI

Derleme çalışmalarında edindiği birikimi, kurucusu olduğu ‘Elmalı Yayla Müzik Topluluğu’ ile halka aktarmaya başlayan Dayıoğlu, grup üyeleriyle birlikte katıldıkları çok sayıdaki müzik festivali ve konserde sipsi, kemane, kaval ve cura gibi yörenin otantik sazlarının geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlamış. Günün 24 saatini müzikle iç içe geçiren Dayıoğlu, yayla sahil, köy köy, ilçe ilçe dolaşarak sürdürdüğü derleme çalışmalarının yanında 2014 yılında Uğur Önür ve Ali Bedel gibi genç müzisyenlerle birlikte ‘Teke Üçlüsü’ anlamına gelen ‘Teke Trio’yu kurarak, bölgenin unutulmaya yüz tutmuş müziklerini yeniden canlandırmaya başlarlar.

[xt_go_advt_1]

Selma Vedat Karakaya
Selma Vedat Karakaya

5 YILDA 300’DEN FAZLA DERLEME YAPTI

Anadolu Müziği denilince, nerede bir enstrüman tınısı, nerede bir ozan sesi duysa koşup onu yakalamaya çalışan Dayıoğlu, yağmur çamur, kar kıyamet demeden kendini yollara atıyor. Çünkü bu toprakların gerçek sesleri giderek bir köşede susup kalıyor. Son 5 yılda 300’den fazla ozanın sesini ve sözünü kayıt altına alan Dayıoğlu’nun kaydettiği seslerin birçoğu ne yazık ki susmuş, bu dünyadan göçüp gitmiş.

Yusuf Gök
Yusuf Gök

YAŞADIĞI COĞRAFYANIN BİNLERCE YILLIK KÜLTÜR TAŞIYICISI OZANLAR

Yaşadığı coğrafyanın binlerce yıllık kültür taşıyıcısı olan yerel Ozanlar, Anadolu’nun dili, inancı ve toplumsal bilincinin aktarılmasında da önemli bir rol oynamışlar. Bir nevi adı üstünde ‘bağlama’ ile dünü bugüne, bugünü yarına bağlamış; sipsi, cura, üçtelli, kaval, kemane ve ıklığ ile binlerce yılın sesini söze dönüştürüp çığlığına çığlık, sevincine sevinç, isyanına isyan olmuş. Kadın erkek ayrımı gözetmeksizin binlerce yıldır benzersiz bir toplumsal işlevi yerine getiren yerel ozanlar, bugün ne yazık ki antropolojik bir araştırma konusuna indirgenmiş olsa da, onların bulundukları koşullar içerisinde varlıklarını sürdürebilmeleri bu topraklar için yaşamsal önemde. Çünkü yerel sanatçılar için müzik bir etkinlik değil, gündelik hayatın ayrılmaz parçası. Tarlada, çiftte çubukta, bağda bahçede, düğünde doğumda sürüp giden yaşamların en yakın tanığı olan yerel sanatçıların içinde kadınların oranı da azımsanacak ölçüde değil. Ancak giderek bu benzersiz zincirin halkaları birer birer koptukça ne yazık ki yerine yenileri eklenmiyor. ‘Uygarlık’ iddiasıyla gelen modernizm, ‘yerli’ olarak ötelediği, yok saydığı ‘kültür’ü yaşatmanın tek yolunun modernize edilmekten geçtiği fikrini dayatıyor.

Ali Ulutaş
Ali Ulutaş

BİR ‘MÜZİK ARKEOLOĞU’ OLARAK EMRE DAYIOĞLU

Tam da bu dayatmalara koşulsuz kapılıp gidildiği bir dönemde Emre Dayıoğlu’nun, adeta bir müzik arkeoloğu gibi yaptığı bu ses ve söz kazıları, bulundukları alanlarda sıkışıp kalan pek çok değerin yeniden anımsanmasına vesile olmuş. Çocukları, gençleri, yetişkinleri müziğin birleştirici gücüyle buluşturan çabaları, 28 yaşındaki Dayıoğlu’nu aslında ‘yaşsız’ kılıyor. Son bir yıldır Antalya Atatürk Kültür Merkezi’nde yerel sanatçılarla birlikte yaptığı konserlerde, çoğu seksenini devirmişi olan yerel ustalarla kurduğu diyalog da, sesin coşkusuna kapılıp kendinden geçen gençlerle karışıp gitmesi de Emre Dayıoğlu’nun Anadolu’nun sesiyle bir olup eriyip gittiğinin göstergesi.

Osman kırca
Osman kırca

DERLEMELERDEN TÜRKİYE’NİN İLK MÜZİK KÖYÜNE UZANAN YOL

Yolculuklar, derlemeler, gelenekle gelecek arasında su gibi akıp giden günler derken geçtiğimiz yıl Fethiye’de kurulan Türkiye’nin ilk Müzik Köyü’nün Genel Sanat Yönetmenliğini üstlenen Dayıoğlu, yaşadığı coğrafyanın insanını kökleriyle buluşturduğu konserlerin sonuncusunu bu kez memleketi Kaş’ta, Müzik Öğretmenliği yaptığı okulda düzenliyor.

GEÇMİŞTEN TAŞINAN SESLER HALKLA BULUŞUYOR

Kaş’ın Kalkan Mahallesi’nde, Akbel Mevkii’nde bulunan Turan Erdoğan Yılmaz Fen Lisesi’nin ev sahipliğini yaptığı konser 18 Ocak Pazartesi, saat 19:30’da başlıyor. Üçtellisiyle Ali Ulutaş ve Osman Kırca, delbekleriyle Fethiyeli Ayşe ve Firdevs teyzeler, hegit ve ıklığ’larıyla Selma ve Vedat Karakaya, çobandüdüğü ve kavalıyla Selami Çiftçi, sipsisiyle Cemil Kırca, üçtelli ve bağlamasıyla Emre Dayıoğlu’nun müzik yönetmenliğini üstlendiği konserde binlerce yıllık sesi, söz eyleyecekler.

Afiş
Afiş

DAYIOĞLU: ‘UNUTULMAZ BİR KONSER OLACAK’

Suyun gözünden Anadolu müziğini kana kana içmek isteyenler, boğaz ve gurbet havaları, ağıtlar, kına havaları ve oyun havalarıyla örülü bu halk masalını kaçırmamalı. Başta görev yaptığı okulun öğrencilerinin, genel olarak da diğer katılımcıların yerel müziği canlı dinleyebilme olanağı bulacaklarından dolayı oldukça heyecanlı olduğunu söyleyen Emre Dayıoğlu, “Halk sanatçılarının okulumda sahne alacak olmaları benim için apayrı bir önem taşıyor. Unutulmaz bir konser olacak” sözleriyle uzak yakın tüm müzik tutkunlarını ücretsiz olan bu konsere davet ediyor.

Yusuf Yavuz

Odatv.com

Translate »