happy-3046564_640

ABD’nin Kaliforniya eyaletinde 2019 yılında “Yılın İngilizce Öğretmeni” seçilen Rosie Reid tecrübelerinden yola çıkarak, öğrencileriyle yaşadığı etkileşimler sonucunda onların derse katılımını artıracak stratejiler belirledi.

Dinleyerek öğrenmek mümkün olsa da derse sözlü olarak katılımın öğrenci okuryazarlığı ve derse/öğrenmeye karşı sorumluluk bilincinin gelişmesinde daha büyük etkileri olduğunun altını önemle çizen Reid, özellikle İngilizce öğrenenlerin bol bol konuşması gerektiğini söyledi.

Dikkatli bir planlama ve iyi bir organizasyon olmadan ilerletilen derslerde, derse katılımın birkaç öğrenci ile sınırlı kaldığı, sınıfın çoğunluğunun sessiz kalmaya devam ettiğini belirten Reid, “Öğrencilerimin hepsinin fikirleri var, ancak yalnızca bir kısmı bu fikirleri düzenli olarak paylaşıyor” dedi.

Reid, bir soru sorduktan sonra cevap için bekleme süresi eklemenin, daha fazla öğrencinin sohbete girmesine yardımcı olduğunu ancak yine de kendine daha çok güvenen öğrencilerin ellerini kaldırdıklarını söylüyor.

İşte yılın öğretmeni Rosie Reid’in kendine has geliştirdiği öğretme ve derse katılım stratejileri…

1. İlk Kim Konuşacak?

Ders sırasında yapılan grup çalışmalarında tartışılan konu hakkında ilk kimin konuşacağını ben belirliyorum. Sağdaki kişi? Doğum günü en yakın olan kişi? En uzun saçlı kişi? Bu yönlendirme yapılmaz ise bazı öğrenciler tartışma süresinde diğerlerine konuşmaları için fırsat vermiyorlar.

2. Yaz, Eşleştir, Paylaş.

Birçok öğretmen düşün, eşleştir, paylaş modelini kullanır. Ancak sessizce düşünmek yerine yazmak, konuşmanın kalitesini ve derse katılan öğrenci sayısını artırabilir.

Öğrenciler yazarken, etraflarında dolaşıyorum, omuzlarının üzerinden yazdıklarını okuyor ve “Bu iyi. Konuşurken bunu dile getirin” diyorum.

Özellikle daha sessiz veya kendine daha az güvenen öğrenciler için bu uyarıları yapıyorum. Böylece hangi öğrencinin ve kaç öğrencinin konu hakkında takıldığını görebiliyor ve kimlere destek vermem gerektiğini belirleyebiliyorum.

3. İkili ve Dörtlü Çalışma Grupları

Öğrencileri üç hafta boyunca çalışabilecekleri ikili gruplara ayırıp çalışma konuları verdim. Bu ikili grupları da birbiri içinde eşleyerek dörtlü gruplar oluşturdum.

Önce ikili ve dörtlü gruplar içerisinde birbirini tanıyan öğrenciler yıl sonuna geldiğimizde tüm sınıf olarak birbirini

Okul

tanıdı ve samimiyet kurdular. Böylece birbirlerine karşı daha rahat hissediyor ve daha rahat iletişime giriyorlardı. Böylece sınıf ortamında derse katılım arttı.

 

4. Sözsüz Anlaşma veya Anlaşmazlık

Öğrencilerimin sınıf tartışmalarında konuşmacıya katılıp/katılmadığını bildirmesi için Amerikan işaret dilini (evet ve hayır) kullanarak sözsüz bir iletişim kurmalarını sağladım. Böylece öğrenciler konuşmacıya fikirleri hakkında anında geri bildirim yapıyorlar.

5. Üstbilişsel Hedef Belirleme

Birkaç haftada bir öğrencilerin derse katılım alışkanlıklarını düşünmelerini ve belirli bir tartışma için hedefler koymalarını sağlıyorum. Öğrenciler dersin başında bir hedef kartı alıyorlar ve o gün derse katılımları için nicel ve nitel hedefler belirliyorlar.

Kantitatif (nicel) hedeflerini belirlerken onların “O gün kaç defa söz hakkı almalılar? Daha sık mı konuşmalı, yoksa başkalarının konuşması için fırsat mı vermeliler?” bu sorulara cevap aramalarına yardımcı oluyorum.

Niteliksel amaçları için daha fazla soru sormaları gerekip gerekmediğini veya başkalarının fikirlerini geliştirmek için neler yapmaları gerektiğini düşünmelerini sağlıyorum.

Ders boyunca öğrenciler tartışmaya kendi katkıları hakkında notlar alır, ne söylediklerini ve söylemediklerini not eder, ne kadar konuştuklarını tam olarak hesaplarlar. Böylece “Hedeflerine ulaştılar mı? Hedefler neden tuttu ya da tutmadı? Kendileri için yeni hedefler koyabilirler mi?” gibi soruların cevaplarını bulup, analiz ederek derse katılımlarını değerlendirebiliyorlar.

6. Konuşma Parçası

Bazı küçük tartışma gruplarında öğrencilerin konuşma sırasını belirlemek için bir top kullandık. Tartışma esnasında topu tutan kişi konuşabilir. Her öğrenci topu bir kez tutup konuşmadan diğer bir öğrenci ikinci kez topu alamaz – yani ikinci kez söz hakkı alamaz. Bu, özellikle ırk veya cinsiyet sorunları gibi çok daha duygusal olan konuların konuşulmasında etkili bir yöntem oldu.

7. Bir Ver, Bir Al

Öğrencilerin çok fazla fikir duymalarını istediğimde, düşüncelerini yazmalarını ve sonra yerlerinden kalkarak sınıf içerisinde olabildiğince çok kişiyle konuşmalarını ve konuştukları her bir kişi hakkında bir fikir yazmalarını istiyordum Bunu genellikle müzik eşliğinde yaptırırım. Öğrencilerin şarkı bitmeden önce olabildiğince çok kişiye ulaşması hedeflenir.

8. Müzikal Paylaşımlar

Bu bir önceki fikre benzer ancak daha uzun ve daha derin yanıtları paylaşmak için daha etkili bir yöntem. Bir şarkı açıyorum ve öğrenciler sınıfın içinde dolaşıyor ya da dans ediyorlar. Müzik durduğunda, kendilerine en yakın kişiyle fikirleri hakkında konuşuyorlar. Bu esnada süreyi belirlemek için bir zamanlayıcı kullanıyorum, herkes bir dakika konuşuyor.

9. Liste ile Takip

Boş bir not listesini panoya asıyorum ve öğrenciler çiftler halinde çalışırken, her ders esnasında konuşmalarını duyduğum her öğrencinin adının yanına bir işaret koyuyorum. Her konuşanı tabi ki yakalayamıyorum ama bir takip çizelgesi ile sınıf içerisindeki katılımı izleyebiliyorum.

Kaynak: https://www.egitimpedia.com/derse-katilimi-artirmak-icin-9-yontem

Kaynak: https://www.edutopia.org/article/9-strategies-getting-more-students-talk

Yazının ilk yayınlandığı yer: https://www.matematiksel.org/derse-katilimi-arttiracak-9-yontem/

Translate »