Fazıl Say’ın, Ada Müzik etiketiyle yayınlanan “Yeni Şarkılar” albümünün teaser çalışması netd’de
Edip Cansever, “Şey şey şey ve şeylerden” / Opus 60, 2014
Turgut Uyar, “Göğe Bakma Durağı” / Opus 58, 2014
Cemal Süreya, “Bu Bizimki” / Opus 59, 2014
Nâzım Hikmet, “Masalların Masalı” / Opus 57, 2014
Ömer Hayyam, “Ey Kör” / Opus 61, 2015
Fazıl Say’ın yeni albümü “Yeni Şarkılar” Ada Müzik etiketiyle raflardaki yerini alıyor. Say, “Yeni Şarkılar” albümünde de Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Nâzım Hikmet ve Ömer Hayyam’ın şiirlerine yer veriyor.
HEPİMİZİN ŞARKILARI
“İlk şarkılar”dan bir yıl sonra bu sefer son bestelerimin yer aldığı “Yeni Şarkılar” ile buluşuyoruz; benim için büyük mutluluk, büyük heyecan.
Bu şarkılar deneyseldir, yenidir, farklıdır elbet. Ama emin olun ki “hepimizin” şarkılarıdır ve hayatımda en çok emek ve vakit harcadığım çalışmalarımdan biridir. Sonuçta, ulaşmak istediğim nokta, “sadelik”, “güzellik” ve “samimiyet”dir, kendime ulaşmaktır, bizleri anlatmaktır. Biz insanları…
Her şarkının “kendi dünyası”, “kendi uygarlığı” olsun istedim. Müzikal açıdan hiç denenmemiş şeyleri tatmak istedim. Her şarkı bir “kısa film” gibi olsun istedim. O “hayaller”den biraz bahsetmek isterim.
EDİP CANSEVER şarkımda, bir deniz kızı getirir bize “aşk”ı…
Türk enstrümanları ve batı enstrümanları doğal bir birliktelik içindedirler. Bir “Kemençe” Keman ile Viyolonsel arasında sürekli melodi taşır. “Ney” “10 sesli” olmuştur.
Evet, denizden çıkan bir şarkıdır; ama bu -uzun-10 dakikalık şarkımın sonunda sanki bir başka gezegendeki bir başka denizin kenarındayızdır! Theremin, Daxophpne, ve Waterphone gibi “yeni” enstrümanların yardımı ile hiç duymadığınız ilginç “aşk” diyaloglarını hayal etmek uğruna…
TURGUT UYAR’ın efsanevi -aldatılma ve sevdiğine yakarış- şiiri “Göğe Bakma Durağı”nda, “dünya dışı bir varlık, bir Venüs kadınının sesi gibi” olan Theremin enstrümanı, bu sefer, Turgut Uyar’ın şiirinde seslendiği kadınını tarif etmek ister. Kimi yerleri “çığlık çığlığa” sertleşen üsluptaki bu şarkı, gittikçe radikalleşen bir travmaya doğru yol almaktadır. Şarkının sonunda herkes bu şiiri okumaktadır aynı anda.
Kim bu şiirde anlatılan hisleri yaşamamıştır ki? Ve hepimiz aslında yalnız değil miyiz? Şarkının sonundaki gibi…
CEMAL SÜREYA şarkısında ise, “yıkıcı”, “hain”, “yasa dışı” bir aşkı anlatıyoruz.
Yine pek çok vokal solistin katılımı ile bu şarkımın bazı yerleri bir opera sahnesine dönüşebiliyor. Cemal Süreya’nın cümleleri, yine hepimizin anıları, hisleri değil midir?
NAZIM HİKMET’in olağanüstü derin “Masalların Masalı”, bu şarkıda bir dere kenarında akar gibidir. Bu şiiri çalgılar ile resimlemek istedim. Şöyle ki: “Su” (Arp),”Çınar” (Blokflüt), “Su Başında” (Kemanlar), “Kedi” (Kanun) “Güneş” (22 sesli Ney akorları)”Ömrümüz” (Theremin), “Suyun şavkı”(Vibraton sesleri), “Suyun Sureti” (Uzaklaşan eko sesler) gibi… Nazım’ın en sevdiğim şiirlerinden biridir.
Coşkulu ve tepkili HAYYAM şarkımda ise, Piyano, Ramazan davulu, Kudüm, Rock Gitarları “Klasik Koro” ile adını henüz bilmediğim bir müzik stiline doğru yolculuk başlar benim için.
Belki de o “müzik stili”nin adı lazım değil, kendi müziğim olması yeterlidir.
Şarkılarımı, vokal solist olarak yine güçlü yorumcu Serenad Bağcan’a emanet ettim. Bunun yanında 30’dan fazla çok değerli sanatçının katılımı ve müthiş bir stüdyo çalışması ile bu kaydı gerçekleştirdik.
“Yeni şarkıları” iyi dinlemeler.
Hepinize saygıyla, sevgiyle, içtenlikle…
Fazıl Say
bu adam çok fazla..
bu adam çok fazla..