Arabesk

Köyden kente göçün etkileriyle ortaya çıkmış müzik türü. 1960’lı yılların sonlarına doğru, köyden kente göç iyice çoğalmış ve taşı toprağı altın dedikleri İstanbul’da altın bulamayanların çektiği sıkıntıları anlatan müzik türüdür. Minibüs, dolmuş müziği gibi adlarla anılmasının sebebi, 1968’de Orhan Gencebay ile başlayan bu müziğin daha çok şöförler arasında popüler olmasıydı. Orhan Gencebay’la başlayan bu süreç, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses gibi müzisyenlerin doğmasına sebep olmuştur. Acıların müziği olması sebebiyle geniş kitlelerce benimsenmiş, 1980’lere kadar gelişimini sürdürmüştür.

Aslında bir yönü ile takdir ettiğim bir müzik türüdür arabesk. Dayatmalarla ortaya çıkmış değildir. Kendi içinde mantığı vardır. Bu yüzden bu kadar yaşadı ve hala yaşatılmaya devam ediliyor. 1980’den sonra ise KÜÇÜK kavramı çıkmaya başladı arabesk müzikte. Küçük Emrah’lar, Küçük Ali’ler vb. türemeye başladı. İşte o tarihlerden sonra sömürü aracı olarak kullanıldı ve çıkış noktasına iyice ihanet etmeye başladı.

Günümüzde ise rock, rap vb müzik türlerinin popülerliği ile kaynaşmaya ve yer bulmaya devam ediyor. Nereye gider bilinmez ama nerden geldiğini çok iyi biliyoruz..

Ömer POLAT