cocukvemuzik

Çocuk ve Müzik

İnsanoğlunda müzikal duyarlılık anne karnında başlar: Anne karnındaki bebek, annesinin yürek atışlarının ritminden etkilendiği için, doğduktan sonra bu bildik sesi anne kucağında yeniden bulunca rahatlar ve ağlamayı keser. İzleyen yıllarda ise bebeğin müzikten etkilenmesi, doğrudan bir ilişki biçimine dönüşür. Çocuk büyüdükçe bu etkileşim giderek zenginleşir ve yaşam boyunca sürer.

Müzik, insan hayatının her evresinde insanı saran ve etkileyen, insanla iç içe olan bir olgudur. Bebeklik döneminden başlayarak çocuk, anne kucağında ya da beşikte, evde, sokakta, okulda, şenlikte, radyo ve televizyonda, eğlence ve dinlence yerlerinde müzikle birlikte olur.

“4+4+4” olarak bilinen 6287 sayılı yasa uyarınca Milli Eğitim Bakanlığı’nın Talim ve Terbiye Kurulu, aldığı bir kararla uygulanan ders dağılım çizelgesini açıklamıştır. Söz konusu çizelge, Bakanlığın “4+4+4” eğitim sistemi için çıkardığı açıklayıcı kitapçıkta da bulunmaktadır. Buna göre, ilköğretim okullarının 1., 2. ve 3. sınıflarında haftada ikişer saat yer alan müzik ve resim dersleri, birer saate düşürülmüştür. Demek ki okula başlayan çocuklarımız, haftada ancak bir ders saati içinde şarkı söyleyecek, resim yapacaktır. Daha da kötüsü, ikinci dört yıllık dönemde bu sanat eğitimi dersleri bütünüyle kaldırılmıştır. Bunun anlamı nedir? Çocuklarımızın kendini özellikle müzik ve resimle ifade etmeye başladığı 9-10 yaşlarında, sanat eğitiminin önemli işlevi, bütünüyle engellenmiş demektir. Çocuklar, yaratıcılığa uzanan yeteneğini, düş gücünü kullanarak geliştirmeye bu yaşlarda ağırlık verir. İnsanoğlunun bu gelişimini önleme hakkına kimse sahip değildir. Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki “Genel Amaçlar”da yer alan 2. madde bu konuya ilişkindir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim, çağdaş bir kavrayışı sürdürmek durumundadır. Ülkemizde sanat eğitiminden yoksun bir eğitim sistemi olamaz, böyle geri bir anlayış kabul edilemez.

Müziksiz insan, müziksiz toplum yoktur. Çevresindeki müzikle etkileşim içinde olan insanoğlu, süreç içinde müzikal davranışlar kazanır. Okul öncesinden başlayarak çocuklar, basit ritm kalıplarını el çırparak uygulayabilme, sesleri ayırt etme, şarkı söyleme gibi müzikal becerilerini geliştirir. Müzik, süreç içinde insana kendini tanıma, kendini ifade etme, kendini gerçekleştirme, hatta kendini aşma olanaklarını verir. Okullarda uygulanan toplu şarkı söyleme ise dayanışma bilincinin doyum sağlayan en etkili uygulamalarındandır. Çünkü duyguların paylaşımı, dayanışmanın duygusal planda yükseltilmesi demektir. Bu da eğitimin vazgeçilmez bir ön koşuludur.

Ahmet SAY

Kaynak : http://sanattanyansimalar.com/yazarlar/ahmet-say/okullar-acilirken-cocuk-ve-muzik/704/

Translate »