Biz müzik öğretmenlerinden beklenilen sanıyorum videodaki gösteri. Uçuracağız öğrencilerimizi. Sanki amacımız sanatçı yetiştirmekmiş gibi sorgulanırız her daim; “Siz derse giriyorsunuz da sanatçı mı yetişiyor ülkede” diyenleri duyarsınız. Aynı sözler, beden eğitimi ve resim öğretmenleri içinde söylenir durur.
Anlatmamıza izin verseler aşağıdaki sıralamayı yaparız ama;
1- Ben sanatçı yetiştirmiyorum.
2- Ben, öğrencilerimin yaratma duygusunu ve yeteneğini geliştirmeye çalışıyorum.
3- Ben öğrencilerimin kendi seslerini tanımalarını ve doğru kullanmalarını sağlamaya çalışıyorum.
4- Ben öğrencilerimin müzik yoluyla çevreyle iletişime geçmelerini sağlıyorum.
5- Ben öğrencilerimin müzik yapmaktan hoşlanmasını sağlamaya çalışıyorum.
6- Kendisini müzik yoluyla ifade etmesini istiyorum.
7- Müzik yoluyla, sevgi, paylaşma ve sorumluluk duygusunu geliştirebilmesini sağlamaya çalışıyorum.
ve daha neler neler..
Peki elimde ne var ne yok bakalım bunları yapmaya çalışırken;
1- Müzik odası yok
2- Müzik ekipmanları yok
3- Müziği seven bir idareci anlayışı genellikle yok
4- İlkokulda müzik eğitimi alıp ta bana gelmiş öğrenci topluluğu yok
5- Liseye gelene kadar kesintisiz müzik eğitimi almış öğrenci genellikle yok
6- Saz yok, cümbüş yok, gırnata hiç yok..
eeeeeee…
Üstüne üstlük birbirini çekemeyen bir müzik öğretmeni camiası var ki dillere destan. Bir araya gelmekten aciz, yetersiz, öğretmen bile olamayacakken müziğe bulaşmış bir sürü insanoğlu var. Bir çok arkadaşımız, oluşturduğu bir eseri bile paylaşırken üstüne “kusura bakmayın arkadaşlar yeni çalışıyoruz, daha yeni başladık” diye yazarak aman eleştiri az gelsin diye çekiniyor bu kendini bilmezler yüzünden.
Ne mi yapalım?
Bütün bu sorunları azaltmanın tek yolu birlikte hareket etmek…
Not: Bu arada bütün öğrencilerimizi ve hatta insanlığı videodaki hale getirsek dünya ne güzel olurdu bee..