1111

mey duduk balaban

Meltem Bayram hocamızın gönderdiği ve araştırdığı konuyu okuyabilirsiniz. Kendisine teşekkür ediyorum.

Üflemeli (Kamışlı) Sazlar: Mey – Duduk – Balaban
Neden bu enstrumanlar aynı sunum içerisinde anlatılıyor?
Tarih içerisinde kimi zaman Mey için Balaban denmiş, Balaban’a Mey denmiş, Duduk’a da hem mey hemde Balaban denmiştir. Biz bugün size bu üç enstrumanın farklılık ve benzerliklerini göstermeye çalışacağız.

Bu üç enstruman Üflemeli, Nefesli enstrumanlar grubunda, Kamışlı Borular ailesine giriyor.
Bu enstrumanlar Orta Doğu, Mezopotamya, Mısır bölgelerinde ortaya çıkmış ve kullanılmıştır.
İnsanlar acılarını, hüzünlerini bu enstrumanlarla ifade etmişlerdir.
Ülkelerde ki yaşam koşulları ve müzik yapılarına göre, üstlerinde ki perdelerde ve çalım tekniklerinde farklılıklar vardır.

BALABAN

(Azerbaycan milli müzik aleti)
Balaban, BALA (küçük) – BAN (ses) anlamına gelen iki Türk kelimesidir.
Bir rivayete göre Balaban kuşlarının sesinin güzel, yumuşak oluşundan dolayı da balaban enstrumanın bu ismi aldığı düşünülmektedir.
Ban kelimesi Azerbaycan’da hala kullanılmaktadır.
Kitabı Dede Korkut Destanında, Türkiye’de en eski kaynağın Maragalı Abdulkadir’in Evliya Çelebi yazılarında bu kelimelere rastlanmaktadır.

Balaban

Tarihçe
Bölgede; Balaman, Yastı balaman, yassı balaman diye de adlandırılır.
*Kara Kalpaklarda Balaman.
Eski türk ismi “Nerme ney”dir. (Ner erkek demek, tekrar bu konuya değineceğiz.)
Balaban, 1931 yılında Azerbaycan’da, Halk Çalgı Aletleri Orkestrası oluşturulduğu günden bugüne kadar Azerbaycan orkestrasında kullanılmaktadır.
Erbil, Süleymaniye, Kerkük gibi Türkmen ve kürt şehirlerinde de şarkılara eşlik için kullanılır.
Sıcak bir sonoriteye sahip olan Balaban, genellikle çöğür ve bendir ile Aşık şarkılarına eşlik olarak kullanılır, Kudüm ve defle de düet yapabilir, aynı zamanda solo olarakta icra edilir.
2 Balaban da birlikte çalar, birisi dem verirken, biriside melodiyi çalar.

Teknik bilgi
Balaban’da 9 delik önde, 1 delik arkada vardır.
Balaban daha tizdir, güçlü sesi vardır ve daha pratik çalınır.
Transpozeye müsaittir.
1 oktav ses aralığı vardır.
Başta kayısı ve erik olmak üzere ayrıca; “ceviz”, “gürgen”, “dut”, “zerdali”, “akasya”, “şimşir” ve “zeytin” gibi ağaçlardan da yapılmaktadır.
Balaban “gövde”, “kamış” ve “kıskaç” olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir. Ayrıca, kamışın ağza gelen kısmına, kullanılmadığı zaman esneme olmaması için, “ağızlık” takılır.
Balaban, 280-300 milimetre uzunluğunda ve 20-22 milimetre çapındadır.
Kamış kısmı tatlı su kamışlarından elde edilir.
Kamış boyları ortalama olarak 80mm ile 150 mm., kamış ağzı ise 20mm ile 40mm arasında değişmektedir. Boğumlarından kesilen kamış’ın bir ucu yassıltılarak, ağza alınmak üzere düzeltilmiştir. Diğer ucu da, kamışın orijinal biçiminde, yuvarlak bırakılmıştır. Gövdenin baş tarafında, kamışın yerleştirilmesi amacıyla, gövdeden daha kalınca bir bölüm bırakılır. Düz, silindirik şekilli gövde, baş tarafında hem iç çap hem de dış çap olarak genişler. Kamışın takıldığı baş taraftaki iç çap, gövdenin alt tarafındaki iç çapın iki katına ulaşır.

[xt_go_advt_3]

Alihan Samedov – Azeri asıllı Türk Balaban Virtüözü “Balaban Metodu” adıyla yazdığı kitapla çeşitli ödüller almıştır.
Shirzad Fataliyev bölgenin önemli Balaban icracılarındandır. *Dinleti*

DUDUK
Tarihçe
Ermeni milli kimliğinin bir sembolü haline gelmiştir.
Kökleri m.ö 95-55 yılları arasında Ermeni Kralı Büyük TİGRAN’a kadar gidiyor.
Kapadokya’dan İran’a kadar uzanan geniş bir coğrafyayı ele alan bir kraldır.
Onu anlatan 24 opera bestelenmiştir.
Ve ortaçağ el yazmalarında sıklıkla karşımıza çıkıyor. Gürcistan’da Duduki olarak bilinir.
Ermeniler “tsrianapogh” yani dziranapogh, kayısı borusu diye adlandırırlar.
Ses rengi olarak insan sesinin acılı ve duygulu ifadelerini taklit etmeye yatkın bir enstrumandır.
Yine iki duduk bir araya gelip çaldığında, birisi dem tutar, ona “demkeş” denir.
Gürcistanda iki Duduki çaldığında Doli denilen davul eşlik eder. (koltuk altı  davulu)
2005 yılında Unesco, Duduk’u insanlığın sözlü mirasının baş yapıtı olarak tanımlamıştır.

Duduk

Teknik Bilgi

Duduk en bas ve buğulu olanıdır,
Otantik Duduk’ta 8 delik önde, 2 delik arkada vardır.
Günümüzde çalınan diğer duduklarda 8 delik önde, 1 delik arkada vardır.
Duduk’ta Üst 8 perde kapalı Mi’den başlar tiz Sol’de biter.
Dudak kısılarak La’ya çıkabilir.
Aynı şekilde; kayısı ve erik başta olmak üzere “ceviz”, “gürgen”, “dut”, “zerdali”, “akasya”, “şimşir” ve “zeytin” gibi ağaçlardan da yapılmaktadır.
Duduk’ta “gövde”, “kamış” ve “kıskaç” olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir. Ayrıca, kamışın ağza gelen kısmına, kullanılmadığı zaman esneme olmaması için, “ağızlık” takılır.
Transpozeye müsaittir.

En ünlü Duduk Virtüözü Djivan Gasparian’dır.(1928)
Djivan Gasparyan, dünyayı gezerek Ermeni halk müziği çalan ve aynı zamanda uluslararası müzisyenler ve bestecilerle birlikte çalışan kültürel bir simge.
2000 Yılında Gladyatör filminde Duduk çalmıştır.
Genelde duduk’un melodisiyle Ermenilerin silinmez yaralarını, yaşama ve yaratma tutkusunu bütün Dünya’ya anlatır.    *Dinleti*

MEY     

Tarihçe
Asyada yaygınlık kazanmıştır, kökeni Farsçadır. Aynı zamanda Şarap, içki anlamına gelir.
Elimizde bulunan en eski bulgu Helenistik dönem Mısırına aittir.
Mısır kabartmalarında bu çalgının ismi “Mait” olarak geçmektedir.Antik Mısırın Eski Krallıklarından 4. Hanedan da hem uzun hemde kısa tiplerine rastlamaktayız.
Mait, tarihte Monaulas olarakta adlandırılmaktadır.
1934 yılında Bartın gazetesinde, 18.yy da ve daha öncesinde Mısır kabartmalarında ki resimlerde bu çalgının görüldüğünü yazmıştır.
Brüksel müzesinde Atina vazo resimlerinde  Mey’in son dönem auloi’sine benzerliği gözlenmektedir.
Bu çalgının Türklere ait en eski kaynağının Maragalı Abdulkadir’e (1360 – 1435 Fars Bilgini ve Müzik adamı) ait olduğu bilinmektedir.
“Makasidü’l Elhan” adlı eserinde Nayçe-i Balaban İsmiyle yer alan bu çalgıya “Surnaya benzer, surnayın talimi bununla yapılır, yumuşak ve hazin bir sesi vardır” demektedir.
Maragalı’dan iki asır sonra gelen Evliya Çelebi’de Seyahatname’sinde bahsetmiştir.
İlk olarak 1950 yılında TRT’de Cevri ALTINTAŞ tarafından kullanılmıştır.
1975 yılında kurulan İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Ege ve Gaziantep üniversiteleri devlet konservatuarlarında, meyin esas meslek olarak eğitimi yapılmaktadır. Böylece mey sanatçıları ve öğretmenleri günden güne çoğalmaktadır.Bu sayede bu saz sadece bir yöre sazı olmanın dışına çıkarak yurdun hemen her bölgesinde kullanımı sağlanmıştır.

mey

Teknik Bilgi
Mey, Türk Müziği’nde yüzyıllardır sevilerek kullanılan nefesli bir çalgıdır.

Mey’de önde 7 delik, arkada 1 delik vardır.
Parmak dizilimi fa#’ den başlar, tiz sol’de biter.
Mey’lerin en pesi – Si bass mey olarak adlandırılır, yarım ses artarak gider,
Tiz si ardından, tenor do, tenor do#… Diye devam eder,
Fa’da biter,
Her ton için farklı mey kullanılır.
Mey içlerinde en tiz olanıdır, perde diziliminde si bemol iki perdesi vardır, daha ara seslerde kullanılır. İlk kullanılmaya başladığı zamanlarda gövde; kayısı ağaçlarından yapılmaktaydı. Günümüzde “erik“, “ceviz”, “gürgen”, “dut”, “zerdali”, “akasya”, “şimşir” ve “zeytin” gibi ağaçlar da kullanılmaktadır. Son yıllarda, Afrika kaynaklı “gül” ve “bobinka” gibi ağaçların da imalatta kullanıldığı görülmektedir.
Gövdenin baş tarafında, kamışın yerleştirilmesi amacıyla, gövdeden daha kalınca bir bölüm bırakılır. Düz, silindirik şekilli gövde, baş tarafında hem iç çap hem de dış çap olarak genişler. Kamışın takıldığı baş taraftaki iç çap, gövdenin alt tarafındaki iç çapın iki katına ulaşır. Mey kamışları tatlı su kamışından yapılır. (Karabağ sınırında olan gölün kıyısında ki kamışlardan elde edilir.)
Kamış boyları ortalama olarak 80mm ile 150 mm., kamış ağzı ise 20mm ile 40mm arasında değişmektedir. Mey’e ses özelliğini veren uzun ve geniş kamışıdır. Zaman içerisinde kamış yapısında bazı değişiklikler olmuştur. Eskiden kamışlar alt bölgeye yakın yerden iplik ile boğum yapılarak kullanılırdı.

Mey kamışları, tıpkı mey gövdelerinde olduğu gibi, çalıcıları tarafından yapılmıştır. Bilinen en eski kamış yapımcısı Şehamettin Tekin’dir. Tekin şu anda kamış yapamayacak kadar yaşlıdır. Tekin, kamış yapmayı Ağa Taştan’dan  öğrendiğini ve şu anda kullanılan kamış şekillerinin ona ait bir ekol olduğunu söylemiştir.
Üzerine rahat çalmaya, sesi ayarlamaya ve akortlamaya yarayan kıskaç takılır.
Ayrıca, kamış çalınmadığı zaman kıskaca benzeyen daha dar ve uzun, ağızlık denilen bir parça, kamışın üst  tarafına takılır. Bu parça icra edilirken şekillenen kamışın, ıslandıktan sonra özüne dönmesini, açılmasını engeller.

Ülkemizde Bu Sazı Usta İcra Eden Ve Gelişmesinde Etkisi Olan Önemli Kişiler

  *Binali SELMAN; Diğer müzikal alanlarda Mey’i kullanarak, gelişmesini, daha çok icra edilmesini sağlamıştır. *Dinleti*
* Deniz SELMAN; Mey’i stüdyoda çok kanallı olarak kullandı.
*Ertan TEKİN; zaman içerisinde bu enstruman coğrafyamızda unutulmaya yüz tutmuştur, 1995 – 96 yıllarında bu enstrumanı ülkeye geri getirerek, aktif şekilde icra edip, stüdyo ve konserlerde çalmış, yeniden hatırlanmasını sağlamıştır. Ayrıca ülkemizi Üflemeli enstrumanlarda, Dünya’da temsil
etmektedir. *Dinleti*

MEY – BALABAN – DUDUK ARASINDA Kİ BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR

*Bu enstrumanlarda perde yerleri değişmez, akort olarak değişir.
*Mey – Duduk – Balaban nefes çevirme tekniğiyle icra edilen entrumanlardır.
*Bu enstrumanlar bir oktav olacak şekilde üretilmiştir.
*Bu üç enstrumanın en büyük farkı; duyumlarıdır.
*Entrumanların tonalitesi farklıdır.
Duduk en bass ve buğulu olanıdır,
Balaban biraz daha tizdir, güçlü sesi vardır ve daha pratik çalınır,
Mey içlerinde en tiz olanıdır, bemol iki, koma almıştır, daha ara seslerde kullanılır.
*Balaban’da 9 delik önde, 1 delik arkada vardır.
* Otantik Duduk’ta 8 delik önde, 2 delik arkada vardır.
*Bu enstrumanlarda parmak dizilimi,
Sol’den başlar, yarım ses artarak gider ve
Fa’da biter.
*(Fa#’de biten enstrumanlar da kullanılmaya başlanmıştır.)
*Mey’de önde 7 delik, arkada 1 delik vardır.
Her ton için farklı mey kullanılır.
*Duduk – Balaban’da transpoze yapılabilir, fakat Mey transpozeye müsait değildir.

Kaynakça
http://www.mey.gen.tr/Mey/Tr/anasayfa.htm
https://www.youtube.com/watch?v=Z0ZG7z1D80I – Turing Emre SINANMIŞ
https://www.youtube.com/watch?v=t-UVAZd9ho0 – Ertan TEKİN
http://www.alihansamedov.com/web/turkce/balaban
-During, Jean; Spektor, Johanna; Hassan Scheherazade,
Quassim; Slobin, Mark; “Balaban”; 2001 “Oxford Grove Music
-A. Nercessian: The Duduk And National İdendity in Armenia (London 2001)
At ‘ Ayan Robert ; Mccollum Jonathon “Duduk” “2014 Oxford Grove Music”

Translate »