“Mozart sizi gerçekten daha zeki yapar mı?
1993 yılında yapılan bir araştırmaya göre lise öğrencileri bir Mozart sonatı dinledikten sonra uzamsal akıl yürütme testlerinde daha iyi performans gösterdiler. Bu sonuç, Mozart dinlemenin o an için IQ’yu arttırdığına dair iddiaları da beraberinde getirdi. Ve tabii hemen ardından beyne her tür faydayı sağlamayı vadeden bolca ürünü de piyasaya sundu.
Hatta 1998 yılında Amerika’da bir vali, şehirdeki tüm yeni doğanlara klasik müzik CD’si dağıttı.
Ancak daha sonra yapılan araştırmalar, bu iddiaya şüpheyle yaklaşılmasına sebep oldu.
Tufts Üniversitesi psikologlarından Müzik, Dil ve Beyin kitabının yazarı Ani Patel şöyle diyor: “Her ne kadar müzik dinlemek sizi rahatlatıp düşüncelere dalmanıza yardım etse de, iPod’unuzu kulaklarınıza takmanın sizi daha zeki yaptığı fikri bilimsellikle pek de bağdaşmıyor.”
“Ancak diğer taraftan” diyor Patel, “bir müzik enstrümanı çalmayı öğrenmenin diğer başka beceriler üzerinde olumlu etkisi olduğuna dair araştırmaların sayısı da hızla artmaya başladı.” Bu beceriler arasında konuşma algısı, sesteki duyguları anlama becerisi ve aynı anda farklı şeylerle baş etme becerisi yer alıyor.
Patel, müzik nörobilim araştırmalarının müziğin küçük çocukların hayatlarındaki role ilişkin önemli sonuçlar da ortaya koyduğunu söylüyor.
“Eğer müziğin diğer bilişsel becerileri de etkileyecek şekilde beyni nasıl ve neden değiştirdiğini bilirsek” diyor Patel, “bunun, okulda bir aktivite olarak müziğe verdiğimiz değer üzerinde ciddi bir etkisi olacaktır. Duygusal gelişim, duygusal olgunluk, sosyal beceriler, kararlılık ve sebat gibi okulda ölçülemeyen ama bir çocuğun nihai başarısında oldukça önemli olan beceriler üzerindeki etkileri de unutmamak gerekiyor.”
Daha Güçlü Özyönetim
Peki en son bilimsel araştırmalar ne diyor? Nöropsikolog Nadine Gaab’a göre soru sadece müzik dersinin küçük çocukların beyni üzerinde yararlı etkileri olup olmadığı değil. “Eğer bir müzik enstrümanı çalarsanız ve özellikle erken yaşlarda çalmaya başlarsanız, daha iyi okuma, daha iyi matematik ve benzeri becerileriniz olabileceğine dair pek çok bilimsel kanıt mevcut. Bu yüzden esas soru şu olmalı: Bunun altında yatan mekanizma nedir?”
Boston Çocuk Hastanesi’ndeki laboratuarında Gaab ve araştırma ekibi, müzik eğitimi ile dil gelişimi arasındaki bağlantıları araştırıyor. “Başlangıçta; dil, okuma ve diğer akademik becerilere yardımcı olan şeyin işitsel sistemi eğitmek olduğunu düşündük. Ancak araştırmanın sonunda bir müzik aleti çalmayı öğrenmek ile problem çözme, bir işten diğerine geçebilme ve odaklanma gibi özyönetim becerilerinin gelişimi arasında bir bağ bulduk. Bu sonuç hem çocuklar hem de yetişkinler için geçerliydi.”
Acaba müzik eğitimi, akademik başarıya yardımcı olan bu özyönetim becerilerini geliştirdiği için mi diğer faydaları sağlıyordu?
Bu sorunun cevabını bulmak için araştırmacılar, müzik eğitimi almış ve almamış çocuklara karmaşık özyönetim becerileri gerektiren görevler vererek beyinlerini MR makineleri ile taradı.
“Örneğin,” diyor Gaab, “önce bir at kişnemesi sesi duyuluyor. Her at sesi duyduğunuzda ne zaman bir üçgen görseniz soldaki düğmeye basmanız ve ne zaman bir daire görseniz sağdaki düğmeye basmanız gerekiyor. Ancak kurbağa sesi duyduğunuzda kural yer değiştiriyor.”
Araştırmacılar bir taraftan çocukların kurallara uyma becerilerini takip ederken, diğer taraftan beynin ön bölgesindeki (prefrontal korteks) hareketleri de gözlemlediler. Bu bölge aynı zamanda özyönetim becerisinin merkezi olarak biliniyor.
“Bu incelemeler sonrasında müzik eğitimi almış çocukların ve profesyonel yetişkin müzisyenlerin, müzik eğitimi almamış akranlarına göre daha iyi özyönetim becerilerine sahip olduklarını gördük. Müzik eğitimi almış çocukların beyin ön bölgesindeki etkinliğin de daha fazla olduğunu söyleyebiliriz” diyor Gaab.
O halde müzik yapmak özyönetim becerilerini arttırıyor mu?
Gaab şöyle cevap veriyor: “Hangisinin tavuk, hangisinin yumurta olduğunu henüz bilmiyoruz. Yani müzikal yeterlilik mi daha iyi özyönetim becerileri sağlıyor yoksa tam tersi mi?”
Gaab ilk şıkkın doğru olduğunu iddia eden bazı araştırmalardan bahsediyor: “Bu araştırmalara göre müzik eğitimi, özyönetim becerilerini geliştiriyor gibi görünüyor. Bir orkestrada müzik aleti çalmanın belirgin bir şekilde özyönetim becerilerini geliştirdiği varsayımında bulunabilirsiniz, çünkü bir grubun içinde çalmanız gerekiyor ve birbirinizi dinlemeniz gerekiyor.”
Gaab’a göre bu, bir müzisyenin beyninde olup biten şeylerle benzerlik gösteriyor.
“Kısacık bir müzik eserini bile doğru şekilde çalmaya dahil olan çok sayıda farklı beyin sistemi var: işitsel sisteminiz, motor sisteminiz, duygusal sisteminiz, kendini yönetme sisteminiz… Beynin bu farklı bölgelerinin birlikte aktive olması ise neredeyse bir orkestranın müzik yapması gibi.”
Müzikal beceri beyni neden etkiliyor?
Ama sorunun cevabı hala net değil: Müzikal becerilere sahip olmak neden dil ve diğer yüksek beyin fonksiyonlarını etkiliyor? Nöropsikolog Patel bu konuda bir teori geliştirdi:
“Teorideki temel fikirlerden biri, müziğin beyinde diğer her şeyden ayrı bir ada gibi olmaması. Yani beyinde müziği yapan ağlarla, dil, hafıza, dikkat ve benzerleri gibi günlük bilişsel fonksiyonlara dahil olan ağlar arasında bir ‘çakışma’ var. Bir diğer temel fikir ise hassasiyet. Bir müzik aletini akort ederken ne kadar hassas olduğumuzu düşünün. Doğru tondan ufacık bir uzaklaşmanın bile ne kadar önemli olduğunu düşünün. Müzik yaparkenki hassasiyetin bu düzeyi, konuşurken gösterilen hassasiyetin düzeyinin çok daha üstünde. Bu şu anlama geliyor: Beynimizin müzikal ağlarını geliştirmek konuşma becerimizi de geliştirebilir.”
Patel teorisini açıklamaya devam ediyor: “Teorinin diğer temel fikirleri ise duygu, tekrarlama ve dikkat. Bunlar, ‘beyin esnekliği’ dediğimiz şeyi sağlayan faktörler olarak bilinir. Beyin esnekliğini, deneyimin bir işlevi olarak beynin yapısının değişmesi olarak tanımlıyoruz. Beyin esnekliği; duygusal deneyimler, tekrarlayan deneyimler ve tam dikkat gerektiren deneyimler sayesinde oluşuyor. ”
Bir çarpıcı örnek de şarkı söylemenin, inme ve diğer beyin hasarlarının yanı sıra şiddetli otizm vakalarının rehabilitasyonunda konuşmanın tekrar kazanılması için bir terapi yöntemi olarak kullanılması. Bazı müzik nörobilim araştırmaları da müziği dil temelli öğrenme güçlüklerinde bir araç olarak kullanıyor.
“Okuldaki müzik eğitimine gelirsek” diyor Patel, “müzik dersleri bütçe kesintisi yaşandığında vazgeçilecek ilk dersler arasında yer alıyor. Ve bildiğim kadarıyla bu dersler asla müziğin çocukların hayatına etkileri üzerine yapılan araştırmalara dayanmıyor. Maalesef genellikle bu derslerin bir çeşit gösteriş olduğu sezgisine dayanıyor sadece.”
Kaynakça : http://www.egitimpedia.com/egitim-2/muzik-egitimi-akademik-basariyi-nasil-destekliyor
http://blogs.kqed.org/mindshift/2014/07/unpacking-the-science-how-playing-music-chang