Varolan eğitim sisteminde değişiklik yapmak için, çoğu insanın düşündüğünden daha fazla imkan var. Okulların işleyiş şekilleri böyle olmak zorunda değil, bu bir seçim meselesi. Mevcut durumları bir zorunluluk değil: Değişebilir, çoğu değişiyor da zaten. Yenilikçi okullar her yerde, öğrencilerin, ailelerin ve toplulukların iyiliğini en iyi şekilde sağlamak için geleneksel kalıpları kırıyor. Bu okulların ortak özellikleri muhteşem öğretmenlere sahip olmalarının yanı sıra, ileri görüşlü bir liderlikle yönetilmeleri. Koşulları ve yetenekleri ne olursa olsun, her öğrencinin başarısını desteklemek için gerekli değişiklikleri yapmaya istekli olan müdürleri var. Doğru liderlik özelliklerine sahip yaratıcı bir müdür, başarısız bir okulu alıp, herkesin yararlandığı bir yenilik ve kapsayıcılık alanına dönüştürebilir.
Amerika, Massachusetts’teki Orchard Gardens İlkokulu’nu ele alalım. On yıl önce Orchard Gardens sıkıntılı, keyifsiz bir okuldu. Hatta, eyaletteki en sorunlu okullardan biriydi demek yanlış olmaz. Okul ilk yedi yılında, tam beş müdür değiştirdi. Öğretmenlerin yarısı, yaz tatilinden sonra okula dönmezdi. Test sonuçları, Massachusetts’teki tüm okullar arasındaki en düşük yüzde 5’lik kısmın içindeydi. Öğrenciler, okuldan soğumuş ve başa çıkılmaz bir hale gelmişlerdi; sürekli bir şiddet tehdidi söz konusuydu. Öğrencilerin, içinde silah taşımalarından korkulduğu için okula sırt çantası getirmeleri yasaktı. Bunun kontrolünü sağlamak için de yılda 250 bin dolardan fazla bütçeye mal olan pahalı bir güvenlik ekibi vardı. Ve unutmayın, bir ilkokuldan bahsediyoruz.
Okulun altıncı müdürü Andrew Bott, 2010’da görev başına geldi. Çevresindekiler ona, Orchard Gardens’da müdür olmanın, insanın kariyerini bitirebilecek bir şey olduğunu söylediler. Bott okulun, Massachusetts’teki en kötü okullardan biri olarak ün saldığını biliyordu ve ilk geldiğinde okulun insana bir hapishane hissi verdiğini itiraf ediyor. Ama Bott, problemlere karşı, birçok insanı şaşırtacak derecede farklı radikal çözümlere sahipti. Güvenlik ekibinden kurtulmaya ve oradan gelecek parayı sanatsal programlara harcamaya karar verdi.
Okul, Başkan Obama’nın Sanat ve Beşeri Bilimler Komitesi (PCAH) tarafından oluşturulan yeni bir plan için sekiz pilot okuldan biri seçildi. Bunu takip eden iki yılda Bott, öğretmen kadrosunun yüzde seksenini sanat alanında uzman, okulun bu yeni vizyonuna inanan insanlarla değiştirdi. “Yaramazlık yapan birkaç çocuğu kovalamaları için altı kişiye çeyrek milyon dolar harcamaktansa, bu, çok daha faydalı bir yatırım oldu”, diyor Bolt. Birlikte, öğrencileri birey olmaya teşvik eden güçlü sistemler ortaya çıkardılar. Okul saatlerini uzattılar ve okulun geliştirilmesi için, devamlılık takibinden sınav sonuçlarına kadar pek çok konuda veriye dayalı bir yaklaşım başlattılar. Okul kültürünü bir bütün olarak güçlendirmeye yoğunlaştılar. Enstrümanlar satın aldılar, çocuklarla beraber çalışmaları için okula sanatçılar davet ettiler, öğretmenler ve ebeveynler için yaratıcı atölyeler düzenlediler. Sanat dersleri öğrencilerin öğrenme isteğini tazeledi. Duvarlar ve koridorlar kısa süre içinde öğrencilerin sanatsal çalışmalarıyla kaplandı. Bu durum başlı başına, çocuklar için daha ilham verici bir ortamın ve sahiplenme duygusunun oluşmasını sağladı. “Çocuklar iyi durumdalar,” diyor Bott, “Çünkü, içinde olmayı isteyecekleri bir okul tasarladık. Sanat ve beden eğitimi programları, okulu zevkli bir ortama çeviriyor ve işte o zaman başarı da geliyor.”
Okulda, ücretsiz ya da indirimli öğle yemeği bursuyla okuyan sekiz yüzden fazla öğrenci vardı. Öğrencilerin yarısı, İngilizce’yi ikinci dil olarak öğreniyorlardı ve her beş öğrenciden biri özel eğitime ihtiyaç duyuyordu. Bott’a göre, okulun problemi öğrenciler değildi. Gerekli olan, eğitime yeni bir yaklaşımdı. Sanatla zenginleştirilmiş daha geniş bir müfredat, öğrencileri daha ilgili kıldı ve daha fazla başarıya olanak sağladı.
Eski sistemde zorluk çeken öğrenciler canlandılar, lise ve sonraki eğitimleri yolunda okuldan özgüvenle mezun oldular. Sanat programları uğruna güvenlik ekibini bırakmak bazı insanlara çılgın bir fikir gibi gelmişti. Ancak Bott bunun, genç insanları öğrenmeye teşvik eden sağlam anlayışa dayalı cesur bir yenilik olduğunun farkındaydı; gelişmeler onu haksız çıkarmadı. Dönüşüm henüz tamamlanmış değil ancak hatrı sayılır bir ilerleme kaydedildi. Bott artık Orchard Gardens’da değil fakat mevcut müdür Megan Webb’in liderliği altında okul, parlamaya devam ediyor.
Orchard Garden dönüşümünü, yeni yasalara borçlu değil. Başarısı için gereken tek şey, geleneksel alışkanlıkları gözardı ederek eğitimi farklı şekilde sağlamak için fırsatları değerlendirebilen ileri görüşlü bir liderdi. Orchard Gardens’ın (ve benzeri diğer okulların) hikayesi, eğitimde temel bir gerçeği göstermektedir. Sorun çoğu zaman öğrenciler değil, sistemin kendisidir. Sistemi doğru şekilde değiştirin ve davranış bozukluğu, düşük motivasyon, ilgisizlik gibi problemlerin ortadan kalktığını göreceksiniz. Sorunların çoğunu sistemin kendisi yaratıyor.
You, Your Child, and School: Navigate Your Way to the Best Education (Siz, Çocuğunuz ve Okul: En İyi Eğitime Doğru Yol Alın) adlı, Sir Ken Robinson ve Lou Aronica tarafından yazılan kitaptan alıntıdır.
Kaynak: https://www.kqed.org/mindshift/50874/what-happens-to-student-behavior-when-schools-prioritize-art